Universal Patient Rights Association Logo

ÜYELİK

ŞİKAYETİM VAR

BİZE ULAŞIN

HIV pozitif bireyler, gerek hastaların tedavi imkanlarına ulaşmada yaşadığı sorunlar gerekse de “damgalanma” ve ayırımcılığa maruz kalma ihtimalleri yüzünden ciddi zorluklar yaşamaktadırlar.

Hasta hakları en çok ihlal edilen gruplardan olan HIV pozitif bireylerin koşulları gelişmiş ülkelerde gün geçtikçe iyileşmesine rağmen, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 2016 yılı itibarı ile dünyada 36.7 milyon HIV pozitif taşıyıcısının sadece yarısının tedaviye ulaşma şansı var. Ülkemizde ise kayıtlı HIV pozitif kişilerin sayısı 54.

Ülkemizde kayıtlı 54 hastanın bakım ve tedavisi devlet tarafından karşılanıyor ve tedaviye erişim hakları gözetiliyor. HIV pozitif bireyler için elzem olan mahremiyet hakkının korunması ile ilgili de gelişmeler olduğu, hastalarının kimliklerini deşifre edecek hiçbir uygulamanın kullanılmadığı söyleniyor.

Vatandaş olmayan HIV pozitif bireylerin hasta hakları ihlal ediliyor!

Ancak durum vatandaş olmayan hastalar için çok daha farklı. Ülkemizde vatandaş olmayan HIV pozitif kişiler en temel hasta hakkı olan “tedaviye erişim hakkı”ndan mahrum bırakılarak, birer suçlu muamelesi görüp sınırdışı ediliyorlar.

Sınırdışıların hastalığın yayılmasını önlemede etkili bir yöntem olmadığı ve “koruyucu tedbirlerin alınması hakkı”nı da ihlal eden bir uygulama olduğu tüm dünyada kabul görüyor.  Sınırdışılar yerine düzenli sağlık taramalarının ve okul çağından başlayarak cinsel sağlık eğitimi verilerek konu hakkındaki bilincin artırılması hastalığın önlenmesinde  en etkili yöntemler olarak karşımıza çıkıyor.

Hastalık hakkındaki eğitim ve farkındalık yetersizliği nedeniyle ayrımcılığa uğrayacakları endişesiyle HIV taşıyıcısı kişilerin kendilerini gizleme eğilimde oldukları ve tedaviden mahrum kaldıkları gerçeği de AIDS hastalığı ile mücadelenin önünde ciddi bir engel teşkil ediyor.

Dr. Bayraktar: “ Üniversite öğrencilerine sağlık taraması yapılmalı”

Evrensel Hasta Hakları Derneği AIDS hastalarının tedavisini yürüten ve konu hakkında farkındalık çalışmaları yapan Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar ile bir görüşme gerçekleştirmiştir. Dr Bayraktar, Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nun 2020 yılı itibariyle dünyadaki tüm HIV pozitif hastalara ulaşma, 2030 yılı itibariyle ise AIDS hastalığını tamamen bitirme hedefi olduğunu söylerken, ülkemizde kayıtlı 54 hasta olmasına rağmen kayıtsız birçok HIV taşıyıcısının da ülkede olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledi. Bunun en büyük nedeninin ise Sahra-altı Afrika ülkelerinden ülkemize gelen  öğrencilerin taşıyıcı olma olasılığının yüksek oluşu olduğunu belirtti.

2016 yılı itibariyle nüfusunun 33%’ü HIV pozitif olan Zimbabve’den 2000 öğrenci Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerde kayıtlı olarak görünüyor. Öğrencilerin kayıt yaparken sağlık kontrolünden geçmediğini ancak oturma izni alacakları zaman sağlık kontrolünden geçtiğini söyleyen Bayraktar, birçok kişinin kayıt yaptırdığı halde okula devam etmediğini ve kayıtsız olarak çalıştığını söyledi.

Üniversitelere kayıt yaptıran öğrencilerden sağlık sigortası ödemesi alındığını, ancak sağlık kontrolü yapılmadığını söyleyen Bayraktar hastalığın önlenmesi için bu uygulamanın elzem olduğunu ifade etti.

Dr Nesil Bayraktar’ın ortaya koyduğu bu vahim tablo, ülkemizde HIV virüsü taşıyan bireylerin tedaviye erişim hakkının ihlal edildiğini, toplum sağlığının korunması amacıyla önleyici tedbirlerin alınmadığını göstermektedir.

Koruyucu önlemlerin alınması hakkı ihlal ediliyor

Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak bizler, vatandaş olmayan öğrenci ve/veya çalışan HIV pozitif bireylerin sınırdışı edilme endişesiyle gizlenmelerinin, sözkonusu kişilerin hasta haklarının ihlaline yol açtığını, bunun yanında tedavi görmeden gizlenen kişilerin de hastalığı bulaştırma riskinin daha yüksek olduğu gerçeğine vurgu yapıyoruz. Toplum sağlığının korunması için  “koruyucu önlemlerin alınması hakkı”  nın gözetilmesi gerekiyor ve bu hak HIV pozitif bireyleri sınırdışı ederek, ya da gizlenmelerine sebep olarak korunamıyor.

Evrensel Hasta Hakları Derneği, ülkemizde 14 temel hasta hakkının korunması amacıyla hakları ihlal edilen bireylerin yanında olduğunu ve  ayrımcılığa uğrayan HIV pozitif bireylere savunuculuk alanında destek olmaya hazır olduğunu belirtir.

Kıbrıs’ın Kuzeyinde hasta ve hasta yakınlarının haklarının korunması için 2002 yılında kurulan Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Mart 2016 itibarı ile de hasta hakları savunuculuğunu merkeze alan “Hastanın Sesi” projesini yürütmeye başladı. AB tarafından finanse edilen  ve EHHD tarafından yürütülen “Hastanın Sesi” projesi, hasta ve hasta yakınlarının yüksek menfaatinin korunması ve haklarının tesis edilmesi için çalışmalar yürütmektedir.