Hasta hakları en çok ihlal edilen gruplardan olan HIV pozitif bireylerin gerek tedavi imkanlarına ulaşmada yaşadığı sorunlar gerekse de “damgalanma” ve ayırımcılığa maruz kalma ihtimalleri yüzünden ciddi zorluklar yaşamaktadırlar. Konuyla ilgili farkındalık yaratmak ve yaşanan ihlallerin birinci ağızdan, HIV aktivisiti tarafından anlatılacağı panel, 4 Aralık Pazartesi günü 15:00 -17:00 saatleri arasında Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği’nin konferans salonunda gerçekleştirilecek.
Kıbrıs Türk Tabipler Odası ve Kuir Kıbrıs Derneği tarafından organize edilen panele, Evrensel Hasta Hakları Derneği de destek veriyor. Ülkemizde HIV konusunda tedavi gören kişilerin ve yakınlarının sesinin daha geniş kitlelere duyurulması, HIV ile ilgili yanlış bilinen bazı gerçeklerin alanında uzman hekim tarafından topluma aktarılması, sağlık hukuku kapsamında HIV bireylerin uğradığı hasta hakkı ihlallerinin irdeleneceği panelde Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Nesil Bayraktar, Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Yrd. Doç Dr. Şölen Külahçı ve HIV aktivisti yaşadığı deneyimlerle ilgili konuşma gerçekleştirecek.
Kıbrıs’ın kuzeyinde kayıtlı 57 tane HIV pozitif kişi bulunmakta
Hasta hakları en çok ihlal edilen gruplardan olan HIV pozitif bireylerin koşulları gelişmiş ülkelerde gün geçtikçe iyileşmesine rağmen, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre 2016 yılı itibarı ile dünyada 36.7 milyon HIV pozitif taşıyıcısının sadece yarısının tedaviye ulaşma şansı var. Ülkemizde ise kayıtlı HIV pozitif kişilerin sayısı 57. Kayıtlı olmayanlar ile birlikte bu sayının yüzün üzerinde olduğu tahmin ediliyor.
Vatandaş olmayan HIV pozitif bireylerin hasta hakları ihlal ediliyor!
Ülkemizde kayıtlı 57 HIV pozitif bireylerin bakım ve tedavisi devlet tarafından karşılanıyor ve tedaviye erişim hakları gözetiliyor. Fakat vatandaş olmayan HIV pozitif bireyler en temel hasta hakkı olan “tedaviye erişim hakkı”ndan mahrum bırakılarak, birer suçlu muamelesi görüp sınırdışı ediliyorlar. Sınırdışıların hastalığın yayılmasını önlemede etkili bir yöntem olmadığı ve “koruyucu tedbirlerin alınması hakkı”nı da ihlal eden bir uygulama olduğu tüm dünyada kabul görüyor. Sınırdışılar yerine düzenli sağlık taramalarının ve okul çağından başlayarak cinsel sağlık eğitimi verilerek konu hakkındaki bilincin artırılması hastalığın önlenmesinde en etkili yöntemler olarak karşımıza çıkıyor.
Hastaların mahremiyet hakkı yeterince korunamıyor
Her ne kadar da Mayıs 2014’den buyana hastaların isimleri kodlanmaya başlandıysa da , gerek medya, gerek sağlık personeli gerekse de toplumun yeterli bilinç düzeyine ulaşmamış olmasından dolayı HIV pozitif virüsü taşıyan kişiler afişe edilmekte , virüsü taşıyan kişilere yönelik “damgalama” ve “ayrımcılık” devam etmektedir. Toplum genelinde HIV pozitif ve AIDS’e yönelik bilincin artılmasına ilişkin olarak hizmet içi eğitimlerin verilmesi hatta müfredatlara eklenip küçük yaşlardan başlayarak farkındalığın artırılması elzemdir.
Koruyucu önlemlerin alınması hakkı ihlal ediliyor
Evrensel Hasta Hakları Derneği olarak bizler, vatandaş olmayan öğrenci ve/veya çalışan HIV pozitif bireylerin sınırdışı edilme endişesiyle gizlenmelerinin, sözkonusu kişilerin hasta haklarının ihlaline yol açtığını, bunun yanında tedavi görmeden gizlenen kişilerin de hastalığı bulaştırma riskinin daha yüksek olduğu gerçeğine vurgu yapıyoruz. Toplum sağlığının korunması için “koruyucu önlemlerin alınması hakkı” nın gözetilmesi gerekiyor ve bu hak HIV pozitif bireyleri sınırdışı ederek, ya da gizlenmelerine sebep olarak korunamıyor.
Evrensel Hasta Hakları Derneği, ülkemizde 14 temel hasta hakkının korunması amacıyla hakları ihlal edilen bireylerin yanında olduğunu ve ayrımcılığa uğrayan HIV pozitif bireylere savunuculuk alanında destek olmaya hazır olduğunu belirtir.
Kıbrıs’ın Kuzeyinde hasta ve hasta yakınlarının haklarının korunması için 2002 yılında kurulan Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Mart 2016 itibarı ile de hasta hakları savunuculuğunu merkeze alan “Hastanın Sesi” projesini yürütmeye başladı. AB tarafından finanse edilen ve EHHD tarafından yürütülen “Hastanın Sesi” projesi, hasta ve hasta yakınlarının yüksek menfaatinin korunması ve haklarının tesis edilmesi için çalışmalar yürütmektedir.