[vc_row][vc_column][vc_single_image image=”5189″ img_size=”large” alignment=”center”][vc_column_text]
Son günlerde cezaevinde yaşanan ölüm olayı ve intihara teşebbüs olayı temel insan hakları ve bunların başında gelen hasta hakları açısından oldukça vahimdir.
Ne var ki cezaevindeki kötü koşullar yaşanan ölüm olayı ve intihara teşebbüs olayı ile başlamamış aksine yıllardır büyüyen sorunların bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Bilindiği üzere hasta hakları ırk, yaş, cinsiyet, sosyal sınıf gözetilmeden her bireyin hakkıdır ve bu hakkın ihlaline uğrayan her kim olursa olsun mağdurdur ve hakkı gözetilmelidir. 170 mahkum kapasiteli cezaevinde 600’ün üzerinde mahkum insani olmayan ve her türlü hastalığa davetiye çıkaran bir ortamda yaşamak zorunda bırakılmıştır. Hasta mahkumlar bir yana, sağlıklı mahkumların da sağlıklarını yitirmesi an meselesidir. İnsan Hakları Genel Beyannamesinde de açıkca belirtildiği üzere kimse işlediği suç için iki kez cezalandırılmamalıdır. Ne var ki cezaevindeki koşullar yüzünden mahkumlar iki kez cezalandırılmaktadırlar.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan ölüm sonrası basına açıklama yapan Gardiyanlar Birliği Başkanı Salih Kayalı birçok sorun yanında cezaevinde uyuz hastalığının yayıldığını ve bu konuda yeterli önlemin alınamadığını belirtmiştir. Yazın gelmesiyle etkili olan sıcak havanın ise mahkumlar açısından halihazırda zor olan şartları daha da zorlaştırdığını ve hastalığa davetiye çıkardığını dile getirmiştir.
Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD) olarak bizler 2002 yılındaki kuruluşumuzdan beridir yasallaşması için çaba sarfettiğimiz 14 temel hasta hakkının cezaevinde neredeyse bütününün ihlal edildiğini, özellikle uyuz salgını ve yoğun popülasyonun “Koruyucu Önlemlerin Alınması Hakkı”ve “Güvenlik Hakkı”nın ciddi bir biçimde ihlaline yol açtığını kaygı içinde takip etmekteyiz. Bunun yanında, mevcut koşulların mahkumların en temel hakkı olan “Sağlık Hizmetlerinden Faydalanma Hakkı”nın da sistematik olarak ihlaline yol açtığı ortadadır.
EHHD yürüttüğü Hastanın Sesi II projesinde de mahkumların hasta haklarına yönelik araştırma yapma hazırlığındadır. Ancak detaylı araştırmanın öncesinde de cezaevindeki insanlık dışı koşullar kimsenin yadsıyamayacağı bir biçimde yüzümüze vurmaktadır.
EHHD olarak cezaevindeki mahkumların sağlığından birinci derecede devletin sorumlu olduğunu hatırlatır ve bu sorumluluğun hiçbir bahane gözetilmeksizin yerine getirilmesi elzem olduğunun altını çizeriz.
Konuya duyarlı tüm sivil toplum örgütleri ve yetkililerle mahkumların hasta hakları konusunda işbirliğine açık olduğumuzu belirtiriz.
Kıbrıs’ın kuzeyinde hasta ve hasta yakınlarının haklarının korunması için 2002 yılında kurulan Evrensel Hasta Hakları Derneği (EHHD), Aralık 2018 itibarı ile hak izlemesini merkeze alan “Hastanın Sesi II” projesini yürütmeye başladı. AB tarafından finanse edilen ve EHHD tarafından yürütülen “Hastanın Sesi II” projesi, hasta ve hasta yakınlarının yüksek menfaatinin korunması ve haklarının tesis edilmesi için çalışmalar yürütmektedir.
[/vc_column_text][/vc_column][/vc_row]